Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Kureys Suresi

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Kureys Suresi Empty Kureys Suresi

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:52 am

    Kureys Suresi 033kureys


    Download




    MÂNÂSI

    Kureyş'in
    birbirleriyle veya başkalariyle andlaşması, anlaşması için; hele yaz ve
    kış seferlerine (faydalandıkları) andlaşması için, onlar (Kureyş)
    bundan böyle bu evin (Kâbe'nin) sahibine (Allâh'a) ibâdet etsinler; - O
    (sahip) ki, onları büyük bir açlıktan kurtardı ve müthiş bir korkudan
    emin kıldı.

    Tefsir - Kureyş, Arapların en asîl kabilesi ve
    Hazret-i Peygamber Efendimiz de bu kabileden idi. Kâbe'yi gözetleyip
    koruyan da bunlardı. Araplar, Kâbe'nin koruyucuları olmalarından ötürü,
    Kureyş'e çok saygı gösterirlerdi. Kureyş, yaz ve kış seyahatlerinde de
    Kâbe'nin yüzü suyu hürmetine kimseden bir zarar görmezler, herkesle
    anlaşmalar, andlaşmalar yaparak serbest serbest seyahat ederler ve
    böylece hem maddî hem de mânevi nüfuzlarını koruyarak emniyet içinde
    yaşarlardı. Yakınlarındaki memleketlerde halk türlü vahşet ve şekavet
    içinde vurulup çarpılıp dururken Kureyş kabilesi Mekke ve etrafında
    emniyet içinde yaşadıkları gibi, Yemen, Tâif ve Habeş gibi memleketlere
    yaptıkları ticaret seferlerinde de saygı görüyorlar, emniyetle gidip
    geliyorlardı. Mekke'nin ve Kureyş kabilesinin kazandığı bu yüksek
    nüfuz, bu emniyet ve itibar şüphe yok ki orada bulunan ve Allah
    tarafından büyük bir şeref kazanmış olan Kâbe'nin yüzü suyu hürmetine
    idi. Bütün bunları Kâbe'ye ve bunun sahibi olan Allâh'a borçlu idiler.



    Sonra
    bu mukaddes ev, içine putlar doldurulsun diye değil, bir tek Allâh'a
    ibâdet olunsun için kurulmuştu ve Allâh'ın onu Ebrehe ordusunun
    taarruzundan koruması da ileride gelecek olan Peygamber Hazret-i
    Muhammed (aleyhi's-selâm) in o evi putlardan temizliyerek Tevhît
    dîninin merkezi yapacağı içindi. Ve yarım asır evvel Fil'li ordunun
    başına neler geldiğini de Kureyş pekâlâ biliyordu. O halde Kureyş'e
    yaraşan, Kâbe, niçin kurulmuş ise, o maksat ve gayeyi belirtmesi için
    onu temizlemek üzere gönderilmiş olan Hazret-i Muhammed
    (aleyhi's-selâm) e inanmak ve ona arka çıkmaktı. Allâh'ın birliğine
    îman ile Tevhîd dînine ilk önce onların sarılması gerekti. Halbuki
    Kureyş böyle yapmadı. Hazret-i Muhammed (aleyhi's-selâm) in Allâh'ın
    birliğini ilân etmesine karşı putperestlikle israr etmek isteyerek ilk
    önce küfür ve isyana kalkışan, düşmanlık gösteren onlar oldu. Bu ise
    bir nankörlük idi.



    İşte bu sûrede Cenâb-ı Hak Kâbe
    yüzünden Kureyş'in gördüğü bu nîmetlere ve bunlara karşı nankörlük
    etmenin büyük bir ceza ve felâketle karşılaşacağına işaret buyurduktan
    sonra "Öyle ise aklınızı başınıza alın da sizi bu mukaddes evin yüzü
    suyu hürmetine felâketlerden kurtaran, açlıktan koruyan, korkulardan
    emin kılan bir Allâh'a ibadet ve kulluk edin! Putlara tapmayın,
    Allâh'ın size verdiği bu kadar nîmete karşı nankörlük etmeyin!"
    buyurmuştur.



    Bu sûreden şunu da anlıyoruz ki, gördüğü
    nîmetlere, iyiliklere karşı nankörlük etmek insanlığa yakışmayan en
    bayağı bir şeydir. Kadri kıymeti bilinmiyen nîmet de günün birinde
    elden çıkar. Sonra, her nîmet başı Allâhu Teâlâ olduğu için her insanın
    birinci vazifesi, Allâh'ı tanımak ve yalnız O'na ibadet etmektir.
    O'ndan başka ibadete lâyık yoktur.

      Forum Saati Cuma Nis. 19, 2024 7:19 pm