Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Berat Kandili

    Ruzgar
    Ruzgar
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3096
    Doğum tarihi : 19/09/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 47
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Berat Kandili Empty Berat Kandili

    Mesaj tarafından Ruzgar Paz Ara. 20, 2009 9:59 pm

    BERAT KANDİLİ
    Bu gelen gece olan Leyle-i
    Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı
    beşeriyenin proğramı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr'in
    kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir'de otuzbin olduğu gibi,
    bu Leyle-i Berat'ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur'anın
    sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve
    bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede onbinler, yirmibin veya
    otuzbinlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne
    geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur'anla ve istiğfar ve
    salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır. ( Said Nursî Şualar: 505)

    Hadislerle Berat Kandili

    - Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuşlardı:
    “Recep,
    Allah’ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır”.
    Mübarek Recep ayının ardından gelen Şaban ayı Resulullah sallallahu
    aleyhi ve sellem’in ayıdır. Bu mübarek ayın değerini bilerek,
    ibadetlerimizi yapmalı, alemlerin Rabbinden af dilemeliyiz.

    Şaban ayının önemli özelliklerinden biri Beraat gecesi gibi müstesna bir gecenin bu ayın içinde bulunmasıdır.

    Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
    —“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
    —“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
    —“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
    —“Bu
    gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
    Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki,
    bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve
    zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar,
    Allah-u Teala onları bağışlamaz.

    Gecenin dörtte biri geçtikten
    sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır.
    Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
    Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
    İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu".
    Üçüncü
    kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne
    mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece,
    Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
    Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
    Altıncı
    kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne
    mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu:
    "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.
    Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
    Şöyle
    dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin
    koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder."

    -
    Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
    Sellem buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa'ban gecesinde
    dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden
    daha çok sayıda günahı affeder."

    Berat Gecesinin Mahiyeti ve Önemi

    Yıllık
    bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler yıl sonunda o
    program esaslarına göre kontrol) ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları
    yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı
    hazırlanarak şeklini alır.
    Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve
    tespit işlemleri sayesinde ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir
    ilerlemenin temini mümkün olur.
    Bu misalin ışığında manevi
    hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, âhiret hayatının
    kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o
    ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tabi olması gayet
    tabiidir.
    Bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesiyle biten devreye rastlar.
    Duhan Sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesinden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle:
    "O
    apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede
    indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler
    o gecede tefrik olunur."
    Bu âyetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu
    tefsir bilginlerinin görüşüne göre, bu mübarek gece Kadir Gecesidir.
    İkrime bin Ebi Cehil'in de dahil olduğu bir grup alim ise; bu gecenin
    Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir. Her iki tefsiri birleştiren diğer
    bir görüşe göre de, hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat
    Gecesinde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesine kadar devam
    etmektedir. Bu hikmetli işler nelerdir ve âyetin mânası nedir?

    Yıllık kader programı
    İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
    Bu
    seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı
    melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik,
    fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların
    sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her-şeyin o sene
    içindeki mukadderatı kaydedilir.
    Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.
    Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.
    Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e verilir ki bu büyük bir melektir.
    Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.
    Fahreddin
    er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat
    Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine
    teslim edilir.1
    Berat Kandilinin "bütün senede bir kudsi çekirdek
    hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle
    Leyle-i Kadrin kudsiyetinde" olması bu manalara dayanmaktadır.2
    Kur'ân'ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama getirilmektedir:
    Berat
    gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan
    indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise
    Peygamberimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da
    tenzil denir.

    Berat Gecesinin özellikleri
    Tefsirlerde bu gece
    ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği
    zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir
    belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesinde mü'min
    kullarına berat yazar. Zaten bu gecenin dört adı vardır: "Mübarek
    Gece", "Berae Gecesi", "Sakk Gecesi. Belge ve senet. (Allah Teala bu
    gece mü'min kullarına beraet yazar)", "Rahmet Gecesi."
    "Berat,
    beraet" kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış şeklidir.
    Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.
    "Berâet" iki
    şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya
    yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Mü'minlerin bu gece
    günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat
    Gecesi denmiştir.
    Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i
    Aksâ'dan Mekke'deki Kabe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci
    yılında Berat Gecesinde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı
    bir önem kazandırmaktadır.3
    Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
    1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
    2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
    3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
    4. Allah'ın af ve bağışlamasının coşması.
    5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
    Bir
    rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam
    Şâban'ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri
    verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci
    gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi
    kaçanlar başka...
    Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup
    çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak
    yorumlanmaktadır.4

    Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
    "Şâban'ın
    15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak
    geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına
    tecelli eder ve şöyle seslenir:
    "İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. "Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
    "Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
    "Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder."s
    Çünkü
    o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının
    programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı
    değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini
    bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden
    ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna
    karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir
    insan ne kadar bedbahttır.

    Bu gece af dışı kalanlar
    Peygamber Efendimiz bu gecede af dışı kalanları şu hadisleri ile bildirmektedir:
    "Muhakkak
    ki, Allah Azze ve Celle Şâban'ın onbeşinci gecesinde rahmetiyle yetişip
    herşeyi kuşatır. Bütün mahlukatına mağfiret eder. Yalnızca müşrikler ve
    kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir
    şey düşünmeyenler müstesna."6 "Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara
    mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden)
    veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla
    devam eden müstesna."7
    "Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi
    tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar
    dışında kalan bütün kullarını bağışlar."8
    Üç aylara ayrı bir ruh ve
    mâna içinde giren Peygamber Efendimiz özellikle Şaban ayına özel bir
    özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve
    âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini oruçlu geçirirken,
    geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi
    Bir
    Berat Gecesinde uyanıp da Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamı yanında
    bulamayan Hz. Âişe kalkarak Efendimizi aramaya başladı. Sonunda
    Peygamberimizi Cennetü'1-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış
    halde buldu.
    Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesinin faziletini şöyle anlattı:
    "Muhakkak
    ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle
    tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca
    insanları mağfiret eder."5

    Bütün mahlukatına mağfiret eder.
    Yalnızca müşrikler ve kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla
    zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler müstesna."6 "Yüce Allah bu
    gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut
    müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını
    inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna."7
    "Allah Teâlâ
    Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla
    Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar."8
    Üç
    aylara ayrı bir ruh ve mâna içinde giren Peygamber Efendimiz özellikle
    Şaban ayına özel bir özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir
    derecede ibadete ve âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini
    oruçlu geçirirken, geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde
    ihya ederdi
    Bir Berat Gecesinde uyanıp da Resulullah Aleyhis-salâtü
    Vesselamı yanında bulamayan Hz. Âişe kalkarak Efendimizi aramaya
    başladı. Sonunda Peygamberimizi Cennetü'1-Bakî mezarlığında başını
    semaya kaldırmış halde buldu.
    Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesinin faziletini şöyle anlattı:
    "Muhakkak
    ki, Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesinde dünya semasına rahmetiyle
    tecelli eder ve Benî Kelb Kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca
    insanları mağfiret eder."9

    İşlenen sevaplı amellerin değeri
    başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Meselâ başka
    zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'ân harfine on sevap veriliyorsa, bu
    gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.

    Bu
    bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz
    takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını
    bir gece içinde bize kazandırabilir.
    "Onun için elden geldiği kadar Kur'ân ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır."10

    Tek
    kişinin çalışma ve kazanma gücü maddi hayatta olduğu gibi manevi
    hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi
    paylaşan ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü'min kardeşlerimizle
    birlikte teşkil ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından âciz
    kalacağımız sonsuz bir manevi serveti kazandırabilir. Üstelik maddi
    kazançlarda kâr, ortaklar arasında bölünerek küçüldüğü halde mânevi
    kârda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü manevi
    faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya gibi küçülmez ve bölünmez.
    Berat Gecesi ibadeti
    Gecenin manevi değeri
    dolayısıyla namaz, Kur'ân tilaveti, zikir, teşbih ve istiğfarla
    geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı
    amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.

    İşlenen sevaplı
    amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi
    bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur'ân harfine on
    sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap
    verilmektedir

    Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına
    gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir
    ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir.
    "Onun için elden geldiği kadar Kur'ân ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır."10

    Tek
    kişinin çalışma ve kazanma gücü maddi hayatta olduğu gibi manevi
    hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi
    paylaşan ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü'min kardeşlerimizle
    birlikte teşkil ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından âciz
    kalacağımız sonsuz bir manevi serveti kazandırabilir. Üstelik maddi
    kazançlarda kâr, ortaklar arasında bölünerek küçüldüğü halde mânevi
    kârda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü manevi
    faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya gibi küçülmez ve bölünmez.

    İmam-ı
    Gazali Hazretleri el-İhyâ'da, Berat Gecesinde yüz rekât namaz kılınması
    hakkında bir rivayete yer verse de, hadis âlimleri bu namazın sünnette
    yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicretten 400 sene sonra Kudüs'te
    kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar. Hatta İmam Nevevi böyle bir
    namazın sünnette bulunmadığı için bid'at bile olduğunu ifade eder.

    Bunun
    yerine kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır. Bununla
    beraber kılındığı takdirde de sevabının olmadığı anlamına gelmez.
    Çünkü
    ibadet alışkanlıklarının iyice azaldığı zamanımızda insanların bu
    vesileyle namaza yönelmelerini hoşgörü ile karşılamak faydalı olacaktır.

    Berat Gecesi Duası
    Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
    "Allahım,
    azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica
    ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin
    gibi yücesin."11

    Berat Duası
    Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
    "Allahım,
    şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi
    şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, 'Allah
    dilediğini
    siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."12
    Bu idrak ve şuur içinde ihya edeceğimiz Berat Gecesinin hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz edelim.

    Berat Gecesi Namazı -I
    Şaban
    ayının on beşinci gecesi kılınacak olan namaz ; yüz rekattır. Bu
    namazın her rekatında, Fatihadan sonra on kere ihlas süresi okunur. Yüz
    rekat kılan kişi bin defa ihlas süresini okumuş olur.
    Bu namaza
    hayır namazı da denmiştir. Geçmiş büyükler bu namazı toplu halde
    cemaatle de kılmışlardır. Bu namazın çok fazileti olduğu gibi,
    hesaplanama-yacak kadarda çok sevabı vardır.

    Hasan-ı Basri Rahmetullahı Aleyh'den gelen rivayete göre:
    "Otuz
    sahabeden dinledim, bu namaz için şöyle dediler: "Her kim bu namazı,
    berat gecesi kılar ise. Allah-u Teala'nın yetmiş rahmet nazarı ona
    ulaşır. Her nazarda, kendisinin yetmiş ihtiyacı yerine gelir. Bunların
    en küçüğü, Allah-u Teala'nın mağfiretidir.


    Berat Gecesi Namazı -II
    Berat gecesi kılınan namazlardan biride iki rekat olarak kılınır.
    Birinci
    rekatta Fatiha okunduktan sonra kısa bir sure okunarak rükuya gidilir.
    Rükudan doğrulur ve secdeye gidilir. Secdede uzun sure kalınır, bu
    konuda belli bir tahdit yoktur, ne kadar dayanabilirsen.
    İkinci
    rekatta da aynı şekilde Fatihadan sonra kısa bir sure okunur. İlk
    rekatta olduğu gibi secdeye gidildiğinde yine uzun sure secdede
    kalınır. Gücünüzün yettiği kadar. Secdeden kalkılır tahiyatta
    okunacaklar okunur ve selam verilir. Selam ile birlikte eller dua için
    alemlerin Rabbine kalkar...
    Bu namaz hakkında Hz. Aişe Radıyallahu
    An-hum'a validemiz, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle
    buyurduğunu nakletmiştir.
    -"Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin? Bende
    -"En iyisini, Allah ve Resulü bilir." Dedim. Şöyle buyurdu:
    -"Bu
    gece şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece
    Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azat edilenlerin sayısı;
    kelb kabilesinin koyunları sayısı kadardır. Bu gece bana izin verir
    misin"?
    -"Olur" dedim. Kalkıp namaza durdu. Ayakta durması hafif
    oldu. Fatiha suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin
    yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kaktı. Ayakta
    iken, birinci rekatta okuduğu kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye
    vardı. Bu secdede dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o
    kadar kaldı ki, bunun için Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Bana gelmesi
    uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına elimi sürdüm. Hareket
    ettiğini görünce rahatladım. Secdesinde şöyle dediğini işittim:
    "Azabından
    affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana
    sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem..."
    Sonra
    kendisine sordum: "Ya resulullah, bu gece secdende bir şeyler okuduğunu
    duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem
    üzerine, bana sordu: "Sen onları öğrenebildin mi"? Bu sorusuna
    karşılık: "Evet" deyince, şöyle buyurdu:
    "Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret."



    Kaynaklar
    1 Hülâsâtü'l-Beyân. 13:5251.
    2 Şualar, s,426.
    3 TDİ."Berat" maddesi.
    4 Hak Dini Kur an Dili, 5:4295
    5 İbni Mâce, İkame, 191.
    7 et-Tergîb ve't-Terhib, 2:118.
    8 İbni Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38.
    9 Tirmizî, Savm:39.
    10 Şualar, s.426.
    11 et-Tergib ve't-Terhîb, 2:.119, 120.
    12 Ra’d Suresi, 39; Mecmuatü’l-Ahzab, 1:597.

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 1:41 pm