Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Bayram sevinç günleridir

    Ruzgar
    Ruzgar
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3096
    Doğum tarihi : 19/09/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 47
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Bayram sevinç günleridir Empty Bayram sevinç günleridir

    Mesaj tarafından Ruzgar Ptsi Ara. 21, 2009 1:13 am

    Sual: Bayramda ne yapmak gerekir?
    CEVAP
    Bayramda
    erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni
    ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, fıtr, yani Ramazan
    bayramında, bayram namazından önce tatlı yemek, hurma yemek, hurmayı 1,
    3, 5 gibi tek adet yemek, teke riayet etmek sünnettir. Hadis-i şerifte
    buyuruldu ki:
    (Allahü teâlâ tektir, teke riayet edeni sever.) [Buhari]

    Bayramda
    yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek,
    fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyet’e doğru olarak hizmet edenlere
    yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini
    ziyaret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir.

    Ramazan gittiği için değil, günahlarımızın affolduğu için, büyük sevap ve nimete kavuştuğumuz için
    bayram yapıyoruz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Bayram
    sabahı Müslümanlar, namaz için camilerde toplanınca, Allahü teâlâ,
    meleklere, “İşini yapıp ikmal edenin karşılığı nedir?” diye sorar.
    Melekler de, “Ücretini almaktır” derler. Allahü teâlâ da, “Siz şahit
    olun ki, Ramazandaki oruçların ve namazların karşılığı olarak kullarıma
    kendi rızamı ve mağfiretimi verdim. Ey kullarım, bugün benden isteyin,
    izzet ve celâlim hakkı için istediklerinizi veririm” buyurur.) [Beyheki]

    Peygamber
    efendimiz, (Ramazanın son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder)
    buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir Gecesi mi?) diye
    sual etti. Peygamber efendimiz, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi
    bitirince ücreti verilir) buyurdu. (Beyheki)

    Bu mükafatları
    bilen bir Müslüman nasıl sevinmez ve bayram etmez ki? Bayram günleri
    sevinmek, neşelenmek gerekir. Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin
    evine gidince, iki cariyenin tef çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı
    kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı. Hazret-i Ebu
    Bekir, Resulullahın evinde böyle şey yapılmasının uygun olmayacağını
    bildirerek, onların susmalarını söyledi. Peygamber efendimiz, Hazret-i
    Ebu Bekir’e, (Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da
    bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir) buyurdu. (Buhari)

    Hazret-i Ali buyurdu ki:
    (Bugün, orucu kabul edilmiş, çalışmasının mükafatını görmüş ve günahları affedilmiş olanların bayramıdır.)

    Hadis-i
    şerifte, (Allahü teâlâ, Ramazanda dört sınıf insan hariç, herkesin
    günahlarını affeder. Bunlar, içki içmeye devam eden, ana-babasına âsi
    olan, sıla-i rahmi terk eden, mümin olmaktan ümidini kesendir)
    buyuruldu. (Gunye)

    Eğer bunlar tevbe ederse, Allahü teâlâ
    günahlarını affeder. Ramazandaki sevaplar bilinseydi, her günün Ramazan
    olması istenirdi. Hadis-i şerifte, (Ramazandaki özel sevaplar bilinmiş
    olsaydı, bütün yılın Ramazan olması istenirdi) buyuruldu. (Ebu Nasr)

    Ne mutlu günahlardan sakınarak oruç tutanlara. Bunlar, asıl bayramı ahirette yapacaklardır.
    Dargın
    olanların, bayramı beklemeyip, hemen barışması gerekir. Allahü teâlâyı
    ve Peygamber efendimizi seven kimse, insanların kusurlarına bakmaz,
    hoşgörülü olur. İyi insan yani mümin, herkesle iyi geçinir. Başkalarına
    sıkıntı vermediği gibi, onlardan gelecek eziyetlere de katlanır.

    Kimseye
    darılmamalı, dargınlık olduysa, 3 günden fazla sürmemeli, bayrama kadar
    süren bir dargınlık olduysa, daha fazla gecikmeden barışmalıdır.
    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Din kardeşiyle üç günden çok küs
    durmak caiz değildir. Üç gün sonra, onunla karşılaşırsa, ona selam
    verip hatırını sormalıdır. O kimse selamını alırsa, birlikte sevaba
    ortak olurlar. Eğer selamını almazsa günaha girer. Selam veren kimse de
    küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.) [Ebu Davud]

    (Ameller
    pazartesi ve perşembe günü Hak teâlâya arz olunur. Hak teâlâ da, şirk
    koşmayan herkesi affeder. Ancak bu mağfiretten birbirine kin tutan
    istifade edemez. Cenab-ı Hak, “Onlar barışıncaya kadar amellerini bana
    getirmeyin” buyurur.) [İmam-ı Malik]

    Bayram ziyaretleri
    Sual: Bayram ziyaretlerinde neye dikkat edelim, önce kimleri ziyaret edelim?
    CEVAP
    Fasık
    olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir.
    Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Salih arkadaşları ziyaret de
    çok sevaptır. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır.
    Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
    - Böyle nereye gidiyorsun?
    - Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.
    - Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
    - Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.
    -
    Müjdeler olsun sana! Beni Allahü teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık
    beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü teâlânın sevgisine
    mazhar oldun.) [Hakim]

    (Bir din kardeşini ziyaret edene bir
    melek, "Ne mutlu sana, Cennete girmiş oldun" der. Hak teâlâ da buyurur
    ki: (Benim için ziyaret eden kuluma, Cennette hoşlanacağı mükafatlar
    vereceğim") [Bezzar]

    (Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah
    için ziyaret etsin de, bir melek, "Ne iyi ettin, Cennet sana helal
    olsun" demesin. Allahü teâlâ da buyurur ki: "Kulum beni ziyarete geldi.
    Bana da onu ağırlamak düşer.) [Ebu Ya’la]

    (Din kardeşini ziyaret eden, dönene kadar, rahmet içindedir.) [Taberani]

    (Cennette
    öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, birbirini Allah için ziyaret
    eden, Allah için sevip yardım edenler için hazırlanmıştır.) [Taberani]

    (Bir
    mümini ziyaret için evinden çıkana, 70 bin melek, "Ey Rabbimiz; senin
    rızan için ziyarete giden şu kuluna rahmet et" diye dua eder.) [Ebu
    Nuaym]

    (Bir müslüman, müslüman kardeşini ziyaret edince, 70 bin
    melek "Ey Rabbimiz, senin rızan için ziyaret eden bu kulundan razı ol"
    diye dua ederler.) [Taberani]

    (Din kardeşini, sırf Allah rızası için ziyaret eden Cennettedir.) [Taberani]

    (Din kardeşini ziyaret edene Cennette bir derece verilir.) [Ey Oğul. İlm]

    (Ziyaretçinize ikram edin!) [Harâiti]

    (Mümin
    kardeşini ziyaret edip müsafeha eden, ellerini ayırmadan her ikisinden
    Hak teâlâ razı olur. Ağaçtan yaprak dökülür gibi, günahları dökülür.)
    [Ey Oğul. İlm]

    (Ziyareti aralıklı yap ki muhabbeti artırasın!) [Bezzar]

    Hikmet ehli diyor ki:
    (Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.)

    (Arşın
    etrafında nurdan kürsülerde, nur gibi parlayan insanlara Peygamberler
    ve Şehidler gıpta ederler. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah
    için buluşan, Allah için birbirini ziyaret edenlerdir.) [Nesai]

    (Allahü
    teâlâ buyurur ki: Benim için birbirini ziyaret eden, benim için
    birbirini seven, benim için veren, benim için birbirine yardım eden,
    sevgime mazhar olur.) [Hakim]

    (Allah için sevdiği arkadaşının
    ziyaretine gidene, ardından bir melek, "Ne güzel iş yapıyorsun, Cenneti
    hak ettin" der.) [Tirmizi]

    Allah rızası için müslümanı ziyaret
    etmek çok sevaptır. Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok
    sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Zengini ziyaret eden
    saim ve kaim sevabı, fakiri ziyaret eden ise, fi sebilillah cihad
    sevabı alır, her adımı Allah yolunda atılan adıma denk olur.) [Deylemi]
    [Saim; oruçlu, Kaim; gece ibadet eden. Fi sebilillah; Allah yolunda, Allah rızası için]

    (Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevap alır.) [Taberani]

    (Sıla-i rahm, kendisinden kesilen akrabasını arayıp ziyaret ve iyilik etmektir.) [Tirmizi]

    (Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin!) [Buhari]

    (Sıla-i rahm, malı çoğaltır, ailede sevgiyi artırır ve ömrü uzatır.) [Taberani]

    Salih
    akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü
    geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı,
    dargın ise barışmalıdır.
    Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin
    ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık olsa da, teklif edilmeden
    ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu
    ki:
    (Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!) [Tirmizi]

    Ramazan-ı
    şerif ayının son günü ile bayramın birinci günü arası bayram gecesidir.
    Bu geceyi ihya eden büyük saadete kavuşur. Hadis-i şerifte, (Ramazan ve
    Kurban bayramının gecelerini ihya edenin kalbi, kalblerin öldüğü gün
    ölmez) buyuruldu. Yine hadis-i şerifte, rahmet kapılarının dört gece
    açıldığı, bu gecelerde yapılan duaların reddedilmediği, Ramazan bayramı
    gecesinin bunlardan biri olduğu bildirilmiştir.

    Davete gitmek
    Sual: Her davete gidilir mi?
    CEVAP
    Yemekte
    günah işleniyorsa gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de
    zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret
    etmek de tevazu alametidir.

    Düğün yemeğine davet olunanın
    gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır. Bazı âlimler ise,
    (Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir)
    demişlerdir. Müslümanın müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine
    icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, (Davete
    icabet ediniz) buyuruldu. (Müslim)

    Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!
    Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.) [Dare Kutni]

    Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
    (Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.) [Buhari]

    (Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) [İsfehani]

    (İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.) [Buhari]

    El öpmek
    Sual: Bayramda herkesin eli öpülür mü, yani kimlerin eli öpülür, kimlerin eli öpülmez?
    CEVAP
    Herkesin
    eli öpülmez. Ana babanın, bir de âdet olduğu için yaşlı akrabaların
    elini öpmek caizdir. Arkadaşın elini öpmek haramdır. Kadın kocasının
    elini öpebilir, fakat, kendine namahrem yani yabancı erkeğin, erkek de
    yabancı kadının, zaruret olmadıkça, elini öpemez.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 06, 2024 5:49 pm