Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    TAKVA

    Ruzgar
    Ruzgar
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3096
    Doğum tarihi : 19/09/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 47
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    TAKVA Empty TAKVA

    Mesaj tarafından Ruzgar Ptsi Ara. 21, 2009 1:47 am

    Takvayı emretmek üzere Allahu Teala: ‘’ Ey iman
    edenler, Allah’tan sakının; Herkes yarın ne hazırladığına baksın;
    Allah’tan sakının; çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.’’ (Haşr 1
    Resulü Ekrem (s.a.v.)de :’’ Muttaki lüzumsuz şeylere düşerim korkusu
    ile lüzumlu şeyleri terk edendir. ‘’ buyurmuştur.
    İbn-i Ömer r.a.
    de:‘’Takva kendini kimseden üstün görmemektir’’ dedi. Bazılarına göre
    de takva en güzel bir şekilde Resulü Ekrem’e uyup, O’nun gösterdiği
    yoldan gitmektir.Arifler takvayı birkaç mertebeye ayırmışlardır.
    Bunlardan biri şeriatın yasakladığı şeylerden sakınmaktır. Diğer birisi
    de gerçek sıfatları Allah’tan başkasına nispet etmekten kaçınmaktır. Bu
    kısmı ancak keşfi-Hak sahipleri bilir. Bunlar da, Peygamberler, veliler
    ve sıdıklardır.
    Allahu Teala: ‘’ Bu ahiret yurdunu yeryüzünde
    böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. Sonuç,
    Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.’’ ( Kasas 83) buyurmuştur.
    Yine
    Resulü Ekrem (s.a.v.):‘’ yakin ilmini öğrenin.’’ buyurmuş, yani böyle
    kesin ve kati imana sahip olanlarla beraber olun demek istemiştir.
    Burada şunu bilmek gerekir ki, yakin erbabı işaret erbabıdır; İşaret
    erbabı da gönül sahipleridir. Zaman gelir ki ilham yolu ile ilahi
    nurlar bunların gönüllerine akıtılır ve bu sayede melekût âleminin
    gizlilikleri bunlara açılır. Zaman gelir ki sadık rüyalar ile eşyanın
    hakikatine ulaşırlar. Zaman gelir ki rüyada gördükleri gibi, uyanık
    halde iken de ruh âlemini müşahede ederler.
    Allahu Teala ayeti
    kerimede şöyle buyuruyor: ‘’ Kâfirler için hazırlanmış ateşten
    sakınır.’’ (Bakara 24) Demek ki cehennem kâfirler için yaratıldığı
    halde Allahu Teala bundan korkmamızı istiyor.İmam’ı Azam hz. : ‘’ Böyle
    kâfirler için hazırlanmış ateşle Allahu Teala’nın bizi korkutması
    önemlidir. Sevaplarınızı yok edecek olan kötülüklerden sakının, sonra
    cehenneme gidersiniz, yani çok isyan ile küfre gitmenizden korkulur
    demektir.’’ dedi.
    Yine Allahu Teala:’’ Allah’a itaat edin, Resulüne
    itaat edin.’’ (Nisa 59) buyuruyor. Yani farzlar da Allah’tan sünnette
    de peygamberlerden korkun demektir. Bir gün ashabına hitaben Resulü
    Ekrem:‘’ Dünya için dünyada yaşayacağınız kadar çalışın. Ahiret için
    orada kalacağınız kadar çalışın. Cehennem için de çalışın, yani günah
    işleyin ateşine dayanabileceğiniz kadar. (Tabi ona hiç dayanılmaz.)
    Cennet için de orada isteyeceğiniz kadar çalışın. Allah için de ona
    olan ihtiyacınız kadar çalışın buyurmuştur.’’
    Hasan Şazeli (k.s.)
    buyuruyorlar ki: ‘’ Ey tasavvuf yolunun yolcusu! Eğer dünya ve ahiretin
    senin için hayırlı olmasını, tevbe ve istiğfarının kabul buyrulmasını,
    Allahu Teala’nın rahmet ve mağfiretine sahip olmayı, cehennemden
    kurtulup, cennete girmeye hak kazanmayı istiyorsan, derhal günah olan
    şeylerden uzaklaş. Allah’ın rızasına götürecek emirlerine iyice yaklaş.
    O’na bağlan her hususta yardımı ondan iste. O’ndan özür dile, O’na
    güven ve O’na dayan. Zira O kendisine dayananları ve güvenenleri
    sever.’’
    Şazeli hazretlerine dediler ki:’’ Allahu Teala hazretlerine
    nasıl tevekkül edelim? O’na nasıl yapışalım? O’ndan nasıl yardım
    isteyelim?’’Cevaben buyurdular ki:’’ O’ndan başkasına yapışan, O’ndan
    başkasına dayanan, O’ndan başkasına tevekkül eden ve güvenen kimse,
    hiçbir zaman gerçek mütevekkil olamaz. Tevekkül kalbin, nefsin, aklın,
    ruhun, sırrın, zahir ve batın, ceza ve mükâfatın Allah’tan olacağına
    inanmaktır. Allah’a yapışmaya gelince: O’na bağlanmak, O’ndan
    başkasından bir şey istememek ve O’na sığınmaktır.
    Allah’a
    bağlanmak demek: O’ndan başkasında kudret, kuvvet, irade hüküm
    görmemek, O’ndan başkasından geleciğini kabul etmemek, O’ndan
    başkasından istememek ve O’ndan başkasına güvenmemektir.’’
    Günahlardan
    uzaklaşma hususunda o kadar dikkatli olmalısın ki, terk ettiğin günahı
    artık unutmalısın.(Yani unuturcasına ondan uzak kalmalısın.) Uzak
    kalmanın esası, uzak kalınan şeyin unutulmasıdır. Bu duruma geliş
    kişinin olgunluğunu ortaya koyar. Eğer günah olan şeyleri unutamıyor ve
    aklından bir türlü çıkaramıyorsan, bunun için gayret etmeli ve kendini
    zorlamalısın. Muhakkak ki, Cenabı Hak yaptığını güzel yapanların
    emeğini boşa vermez.
    Allahu Teala insanların en bahtiyarı, dünya ve
    ahiretin efendisi olan Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine bizleri iki
    cihanda aziz kılsın. (Âmin)

      Forum Saati Paz Nis. 28, 2024 4:41 pm