Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Kulluk böyle olur

    Ruzgar
    Ruzgar
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3096
    Doğum tarihi : 19/09/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 47
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Kulluk böyle olur Empty Kulluk böyle olur

    Mesaj tarafından Ruzgar Paz Ara. 20, 2009 8:40 pm

    Bölgesinde sevilen sayılan bir mürşid-i kâmilin
    yüzlerce talebesi vardı, onları yetiştiriyordu. Talebelerinden bazıları
    evliyalık makamında yükselip, Levh-i Mahfuzu görmeye başlamışlardı.
    Tuhaf olan, Levh-i Mahfuzu gören talebe, bu mürşid-i kâmilden bir
    bahane ile uzaklaşıyordu. O mübarek zat da onlara hiçbir şey demiyordu.
    [İnsanların başına gelecek olaylar, doğacakları, ölecekleri ve ne iş
    yapacakları gibi bütün bilgiler, Levh-i Mahfuz denilen bir kitaptadır.]

    Kalan
    talebelerden birisi de bu makama yükselmiş, Levh-i Mahfuzu görmeye
    başlamıştı, ama hocasını terk etmedi. Ancak eski neşesi gitmiş, hep
    üzüntülü duruyordu. Bir gün hocasıyla yalnızken, hocası, üzüntüsünün
    sebebini sordu. Talebe sustu. Bunun üzerine hocası, (Bazı arkadaşların
    bizi terk etti, sen niye terk etmedin?) diye sordu. Talebe yine sustu.
    Hocası, (O arkadaşlarının bizi neden terk ettiklerini biliyor musun?)
    diye sordu. Talebe yine cevap vermedi. Hocası, (Bak evladım, ahde vefa
    gösterip terk etmediğin için sana anlatayım) diyerek şunları söyledi:

    (O
    arkadaşların ve sen, Allahü teâlânın izni ve ihsanıyla evliyalık
    yolunda epey mesafe kat ettiniz. Levh-i Mahfuzu görür hâle geldiniz. O
    arkadaşların Levh-i Mahfuza bakınca benim Cehennemlik olduğumu
    gördüler, o yüzden bir şey de demeyip benden kaçtılar. Yavrum, sizin
    bir sefer gördüğünüzü ben kırk yıldır görüyorum. Ama ne yapayım? Yüce
    Rabbim öyle takdir buyurmuş. Ben Ona ve âlemlere rahmet olarak
    gönderdiği sevgili Peygamber efendimize iman ettim, O ne getirmişse
    hepsine inandım, hepsini beğendim, kabul ettim. Emredilenleri yapıyor,
    yasak edilenlerden kaçıyorum. Bana düşen bu, iman etmek, vazifelerimi
    yapmak. Rabbim dilerse kabul eder, dilerse kabul etmez. Bize düşen,
    iradelerimizi Onun iradesine uydurmak, kulluk böyle olur, kul isek
    böyle olmalıyız. Takdir Rabbimizindir.)
    Sonra ağlamaya başladı. Talebesi de ağlıyordu. Epey bir zaman ağlaştılar.

    Talebenin
    birden yüzü değişti, (Hocam, hocam, bakın bakın, Levh-i Mahfuza bakın,
    isminiz yer değiştirdi, Cennetlikler kısmına geçti) diye sevinçle
    bağırdı. Hocası, gözyaşlarını silip bakınca aynı şeyi gördü,
    (Elhamdülillah) diyerek, şükür secdesine gitti.

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 7:22 am